Rabbüke Ne Demek? İnanç, Toplumsal Cinsiyet ve Adaletin Kesiştiği Nokta Bazı kelimeler vardır, sadece anlamıyla değil, yankısıyla da düşünmeye davet eder. “Rabbüke” onlardan biri. Kulağa hem kutsal hem kişisel gelen bu kelime, aslında dillerin, inançların ve kimliklerin kesiştiği bir eşiği temsil ediyor. Bugün “Rabbüke ne demek?” sorusunu yalnızca dilsel bir merakla değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet perspektifleriyle ele almak istiyorum. Çünkü bir kelimenin anlamı, onu kimlerin nasıl söylediğiyle şekillenir. — Rabbüke Ne Demek? Köken ve Anlam Katmanları “Rabbüke” Arapça kökenli bir ifadedir. “Rabb” kelimesi “yaratıcı, sahip, koruyucu, yetiştirici” anlamlarını taşır. Sonundaki “-üke” eki ise “senin” anlamına…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Bir Antropoloğun Gözünden Güzelliğin Süresi: Sertifikalar, Ritüeller ve Kimlikler Kültürlerin zenginliğiyle büyülenmiş bir antropolog olarak her toplumda güzelliğin anlamının değiştiğini görmek insanı şaşırtıyor. Bir toplumda doğallık bir erdemken, başka bir toplumda estetik müdahale kimliğin bir ifadesi olabiliyor. İşte bu farklılıklar içinde, günümüz dünyasında güzellik sadece bireysel bir tercih değil, toplumsal bir sembole dönüşmüş durumda. Bu bağlamda “Güzellik uzmanlığı sertifikası kaç yıl geçerli?” sorusu yalnızca idari bir konu değil; ritüellerin, kimliklerin ve kültürel dönüşümlerin izini süren antropolojik bir hikâyedir. Kültürlerde Güzelliğin Ritüelleri Her toplum, güzelliği yeniden üretir. Afrika kabilelerinde yüz süslemeleri, Japonya’da geisha makyajı, Anadolu’da kına ritüelleri… Her biri, estetikten çok…
Yorum BırakGüzeller Türküsü Hangi Yöreye Aittir? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü: Bir Eğitimcinin Samimi Girişi Her bireyin öğrenme yolculuğu, yalnızca bilgi edinme süreci değil, aynı zamanda bir dönüşüm hikayesidir. Öğrenme, insanın dünyaya bakışını, değerlerini ve inançlarını şekillendirir. Her ne kadar geleneksel eğitimde “bilgi aktarma” ön planda olsa da, gerçek öğrenme, bilginin içselleştirilmesi ve günlük hayata uygulanmasıdır. Bu bağlamda, geleneksel halk müziği örneklerinden biri olan “Güzeller Türküsü” üzerinde durarak, hem kültürel mirasın öğretilmesi hem de bireylerin toplumsal bağlamdaki yerlerinin öğrenme süreçlerine nasıl etki ettiğini inceleyeceğiz. Güzeller Türküsünün Yöresi ve Anlamı Güzeller Türküsü, Anadolu’nun farklı köy ve kasabalarından gelmiş, halkın duygularını ve yaşamını anlatan önemli…
Yorum BırakGüverte Görevlisi Ne Kadar Maaş Alır? — Deniz Üzerinde Bir Felsefi Düşünme Denemesi Bir denizci, dalgaların arasında yalnız kaldığında, rüzgârın sesini dinlerken kendi varlığının anlamını da duyar. Tıpkı filozofun düşünce okyanusunda yol alması gibi, güverte görevlisi de yaşamın hem fiziksel hem de metafizik sınırlarında gezinir. “Ne kadar maaş alır?” sorusu, yüzeyde maddi bir merakı barındırsa da, derinlerde insan emeğinin değerine, bilginin doğasına ve varoluşun anlamına dair soruları da taşır. Etik Perspektif: Emeğin Değeri ve Adalet Etik açısından bakıldığında, maaş meselesi yalnızca ekonomik bir denge değil, aynı zamanda adaletin ölçütüdür. Bir güverte görevlisi, geminin güvenliği, düzeni ve işleyişi için sürekli bedensel…
Yorum BırakKapatmak mı kapatmak mı? Aldatıcı Bir Seçim ve “Kapatma Kültürü”nün Kör Noktaları Dürüst olayım: “Kapatmak mı kapatmak mı?” sorusu baştan hatalı. Çünkü bize gerçek bir seçenek sunmuyor; yalnızca tek bir refleksi—kapatmayı—parlatıp duruyor. Uygulamayı kapat, bildirimi kapat, hesabı kapat, konuyu kapat, hatta insanları kapat… Peki ya açmak, ayarlamak, dönüştürmek, yeniden kurmak? Bu yazı, kapatma refleksinin neden bu kadar cazip göründüğünü ve nerelerde bizi sessizce yoksullaştırdığını masaya yatırıyor. Tartışmayı büyütmekten yana olan herkes için, buyurun kavganın kalbine. İpucu: “Kapat” tıklaması kolaydır, bedeli pahalıya patlar. Kapatma Refleksi Neyi Gizliyor? “Kapatmak” pratik ve hızlıdır; zihni yormaz. Ama hızın verdiği haz, çoğu zaman iki gerçeği…
Yorum BırakKanunlar Cumhurbaşkanınca Kaç Gün İçinde Yayımlanır? (Gülümseten Bir Hukuk Yolculuğu) Samimi ve Eğlenceli Bir Başlangıç Hukuk dendi mi akla genelde kalın kitaplar, ciddi yüzler ve “madde şu, fıkra bu” cümleleri geliyor. Oysa gelin bugün ceketimizin düğmesini iliklemeyelim; kahvemizi alıp, “Kanunlar cumhurbaşkanınca kaç gün içinde yayımlanır?” sorusuna hafifçe gülümseyerek bakalım. Çünkü bazen bir maddenin içindeki gün sayısı bile mizaha kapı aralar: Tatil günleri, resmi gazete, geri gönderme derken ortaya sürprizlerle dolu bir mini dizi çıkabiliyor. Önce Kısa Cevap: 15 Gün! Kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilir edilmez sarayın posta kutusu çalar: “Ding!” Cumhurbaşkanının önünde iki seçenek belirir: 1. Yayımlamak 2.…
Yorum BırakGöl Özel mi? Kamusal Alanın Sınırında İktidarın Sessiz Dalgaları Bir siyaset bilimci için her toplumsal yüzey, altında gizlenen güç ilişkilerini yansıtan bir ayna gibidir. “Göl özel mi?” sorusu da bu bağlamda yalnızca bir coğrafi merak değil, iktidarın alan tanımları, mülkiyet ideolojisi ve kamusal-kurumsal denge üzerine derin bir sorgulamadır. Her göl, hem doğanın hem de toplumun bir uzantısıdır. Ancak mesele şu ki: Göl kime aittir? Devletin mi, bireyin mi, yoksa toplumun ortak mirası mı? İktidarın Coğrafyası: Suyun Üzerindeki Mülkiyet Her iktidar biçimi, kendisini bir mekân üzerinden yeniden üretir. Tarih boyunca “özel” ve “kamusal” ayrımı, yalnızca mülkiyetin değil, iktidarın sınırlarının da göstergesi…
Yorum BırakHANT Ne? Yeni Nesil Bir Kavramın Toplumsal Cinsiyet ve Sosyal Adalet Perspektifinden Okuması Bazen bir kelime, bir çağın aynası olur. “HANT” da bu çağın karmaşık, çok sesli, çok kimlikli dünyasında doğan bir kavram. Peki HANT ne? Bu soru, sadece bir terimi değil; aynı zamanda kimlik, aidiyet, çeşitlilik ve adalet üzerine yürüyen bir düşünce hattını da sorguluyor. Gelin, bu kavramı toplumsal cinsiyet merceğinden, sosyal adaletin kalbinden ve empatiyle yoğrulmuş bir bakışla birlikte inceleyelim. HANT Kavramı Nedir? Bir Sözcükten Fazlası “HANT”, dijital kültürlerde “Human + Ant (insan-karınca)” birleşiminden doğmuş, kolektif bilinci ve dayanışmayı temsil eden bir sembolik terim olarak karşımıza çıkıyor. Bazı…
Yorum BırakGitar Türkiye’ye Ne Zaman Geldi? Felsefi Bir Bakış Bir filozof olarak, zamanın ve mekanın bizim algımızdan nasıl şekillendiğini her daim sorgulamışımdır. İnsanlar, geçmişi genellikle tek bir çizgide, doğrusal bir akış olarak düşünürler. Ancak zaman, aslında bir düşünsel kavramdır; bir nehir gibi akar, ancak bazen içinden geçerken kıyılarında fark ettiğimiz yeni dünyalar ortaya çıkar. Gitarın Türkiye’ye gelişini düşünürken de benzer bir soru aklımda yankı bulur: Müzik, zamanın ötesinde bir evrensellik taşırken, bir enstrümanın, bir kültüre girmesi, oraya ait olma süreci nasıl şekillenir? Gitar, Türkiye’ye ne zaman geldi? Bu soruya verdiğimiz yanıt, hem ontolojik hem de epistemolojik bir derinlik taşıyor olabilir. Gitarın…
Yorum BırakGezici Muayene İstasyonu Kredi Kartı Geçerli Mi? Edebiyatla Düşünmek Bir Kelimenin Gücü: Geçerli Olmak ve Geçersiz Kılmak Kelimenin gücü, tüm dünyayı değiştirme potansiyeline sahiptir. Bir sözcük, bazen bir düşünceyi başlatırken, bazen de bir hayatı derinden dönüştürebilir. Edebiyat, tam olarak böyle bir alanı keşfeder; kelimeler, metinlerin derinliklerinde gizlenen evrenleri açar. Hangi anahtarla, hangi kapıların açılacağına karar veririz? İnsanlık, tarih boyunca yanıtını aradığı bu soruyu, binlerce yıl boyunca farklı biçimlerde sormuştur. Bugün ise, daha basit, fakat bir o kadar anlamlı bir soru ile karşı karşıyayız: Gezici muayene istasyonu kredi kartı geçerli mi? Bunun cevabını araştırırken, yalnızca pratik bir bilgi edinmiyoruz. Aynı zamanda,…
Yorum Bırak